NÖRAL TERAPİ

Nöralterapi en yalın tanımıyla; yüzeysel, eklem içi, skar (bozucu alan), segmental, ganglion, kas içi, perivasküler, intravasküler ve trigger noktalara seyreltilmiş lokal anstezik uygulanmasını içeren, rahatsızlıkların kaynağının tanısında ve tedavisinde kullanılan bir enjeksiyon yöntemidir.

Dayandığı felsefeyi özetlemek gerekirse:

Vücutta stres veya enflamasyon cevabı oluşturan ruhsal, duyusal, fiziksel, kimyasal, elektromagnetik veya travmatik durumlar, nörovejetatif sistemin denge durumunu bozarak bazen olayın olduğu bölgede lokal, ama bazen de vücudun uzak bir bölgesinde semptom veya bulgu oluşturabilirler.

Semptom ve bulgular ile nedensel ilişkisi olabilecek, yukarıda sayılan tüm nedenler çok detaylı bir anamnez ve fizik muayene ile irdelenir, olaylar ve şikayetler arasında neden-sonuç ilişkisi kurulmaya çalışılır ve bu ilişki kurulduktan sonra uygulamanın lokal mi, bozucu alana yönelik mi veya daha invaziv bir uygulama mı olacağına karar verilerek tedavi programı planlanır.

Nöralterapifelsefesinde, hasta olan yalnızca sorunlu doku veya organ olmadığından, bir bütün olarak vücut hasta olduğundan, semptom ve bulgular hücresel, hümoral, vasküler, hormonal ve nöral sistemlerin etkilenmesi ile ortaya çıktığından, tedavide de tüm bu sistemlerin cevabı dikkate alınarak planlama yapılmaktadır.

Zaten işte bu nedenledir ki, vücuda lokal anestezik uygulanması işlemi her hekim için çok basit ve güvenli bir uygulama olmasına rağmen, Nöralterapi her hekim tarafından uygulanamamakta, sadece ortalama 1 yılını (farklı eğitim merkezleri arasında küçük farklılıklar olsa da) bu eğitimlere ayıran hekimler tarafından uyguylanabilmektedir.

Bu noktada akla şu sorular gelebilir: Niçin lokal anestezik uygulaması yapılmaktadır? Her lokal anestezik ile bu tedavi uygulanabilir mi?

Önce ikinci soruyu cevaplayayım. Her lokal anestezik ile bu tedavi yapılmamaktadır. Nöralterapi denince akla gelen prokain olmakla birlikte, lidokain de bu amaçla kullanılabilmektedir.

İlk sorunun cevabına gelirsek, Nöralterapi'de lokal anesteziklerin hücrenin elektriksel potansiyeli üzerine olan etkisinden faydalanılmaktadır. Sorunlu olan hücre sürekli repolarizasyon (uyarılmışlık durumu) durumunda kalarak, depolarize (dinlenik durum) olamaz. Hücresel düzeyde oluşan bu sorun kaynak neden olarak tanımlanır. Tedavideki amaç da, lokal anesteziklerin ilgili hücreleri önce hiperpolarize etmesi, tekrarlı tedavilerle de hücrenin normal repolarizasyon/depolarizasyon yeteneğini kazanmasıdır.

Başta sezaryen ameliyatı olmak üzere tüm ameliyat skarları, tonsiller, sinüsler, diş problemleri, elektromegnetik alanlar gibi bir çok sebep hücrelerin bu depolarizasyon/repolarizasyon döngüsünü olumsuz etkileyerek, vücutta bozucu alan ve buna bağlı şikayetler oluşturabilir.

Nöralterapinin ana ilkelerinden bir tanesi de, bu bozucu alanları bulup tedavi etmektir.

Yukarıda anılan stres, travma veya bozucu alanlar neticesinde ortaya çıkan migren, gerilim tipi baş ağrısı, boyun-sırt ve bel ağrıları, kulak çınlaması ve baş dönmesi, unutkanlık, nevralji, eklem ağrıları, selülit, uyku bozukluğu ve düzensizliği gibi birçok şikayet Nöralterapi tedavi endikasyonları arasında yer almaktadır.